Bir aya yakındır hiçbir şey yazmamışım. Bir işe başlıyorsun, devam et bari ama di mi?!
Neyse karar aldım, daha biçok yazıcam buraya. Bundan sonra okuduğum kitaplarla ilgili düşüncelerimi ve tavsiyelerimi bulacaksınız. Sanki çok okuyan var da bloğumu konuşuyorum boş boş...
"Kitap okumanın bence gereği yok. Bilgiyi internetten şak diye buluyoruz. Kitap vakit kaybı" diyen arkadaşlar, demese bile böyle düşünenler var. Aslında böyle bir önermeyi tartışmak istemiyordum ama madem kitaplar hakkında yazacağım, biraz tartışayım.
İnternetten istediğimiz bilgiyi bulabiliriz, evet bu doğru. Fakat duygular? Ya da başka bir insanın düşünceleri, dünyası, size sunmak istediği duyguları?.. Bunları nereden bulacağız acaba? Nasıl daha iyi bir insan olacağız insanlığın bunca yıllık birikimini bize sunmak gibi alçakgönüllü bir amaçtan başka işlevi olmayan kitaplara el sürmedikçe?... Tek başına bilginin hiçbir halta yaramadığını, insan bilincinin hayranlık veren koridorlarını zenginleştirmedikçe, etkisinde kalıp kararlar alacağı şeyler okumadıkça, yaşamadıkça bilginin boşlukta yitip gideceğini nasıl anlayacağız?...
Mesela şöyle bir anlatıyı, basit ama içten, nasıl bulacağız:
"Gregor Aksinya'sını parıl parıl sabah aydınlığında gömdü. Mezarın içine uzattı onu, kanı çekilmiş esmer tenli kollarını göğsünün üstünde kavuşturdu, göğe dikili, camlaşan yarı açık gözlerinin içine toprak dolmasın diye yüzüne bir mendil örttü. Sonra vedalaştı onunla. Çok ayrı kalmayacaklarına inanıyordu.
Tümseğin üstünde nemli, sarı balçığı gayretli avuçlarıyla bastırdı, uzun bir zaman mezarın yanında dizlerinin üzerinde kaldı. Başı önüne eğikti. Sallanıyordu azıcık.
Artık bir acelesi kalmamıştı. Her şey bitmişti."
Ya da şöylesini nasıl okuyacağız:
When the last living thing
Has died on account of us,
How poetical it would be
If Earth could say,
In a voice floating up
Perhaps
From the floor
Of the Grand Canyon,
"It is done.
People did not like it here."
(Aslında Nazım'dan bir şiir yazmak istemiştim ama nedense blogger şiiri Nazım'ın tarzında yazmama izin vermiyor (ya da ben beceriksizim).)
Uzun lafın kısası, köşemi okuyan iki-üç arkadaşa bu yazıdaki son mesajım: Bir kitabın bize katabileceği belki de sadece içindeki tek bir cümle, tek bir paragraf olabilir. Ama enim olun o bir cümleyi elde edebilmek için bütün kitabı okumak bir zaman kaybı değil, insan olmanın gereğidir.
Görüşmek üzere efenim...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
çok katılıyorum raşit..teknoloji ne kadar ilerlese her bilgi her zaman ulaşılabilir de olsa kitabın tadı ayrı..insan olduğumuzu hatırlatıyor bize..
YanıtlaSil